Haber

Türkiye zeytinyağı ihracatında nasıl rekor kırdı? Önümüzdeki yıllarda ne olacak?

Türkiye bu yıl zeytinyağı ihracatında rekor kırdı. Bu rekorda, dünyada zeytincilik sektörlerinin başında yer alan İspanya ve İtalya gibi ülkelerde 2022-23 döneminde yangın, kuraklık ve hastalık gibi nedenlerle verimin azalması etkili oldu.

İspanya, yılda yaklaşık 1,5 milyon tonla dünyanın en büyük zeytinyağı üreticisidir. Ancak geçen yıl kuraklıktan dolayı bu rakamlar 600-700 bin ton civarındaydı.

Türkiye’de ise tam tersine ekim ayından bu yana 422 bin ton zeytinyağı üretimiyle rekor seviyelere ulaşıldı.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, son iki yılda Avrupa’nın güney ve batısında zeytin üretiminin azalmasıyla birlikte uluslararası pazarda zeytinyağına olan talebin arttığını söylüyor.

BBC TürkçeSelışık’a konuşan Selışık, bunun sonucunda Türkiye’nin zeytinyağı ihracatının arttığını belirtiyor.

Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Kasım 2022-Temmuz 2023 döneminde Türkiye’nin toplam zeytinyağı ihracatı bir önceki sezonun aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 240 artarak 136 bin 500 tona ulaştı.

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Dr. Mustafa Tan, “Son 500 yılın en kurak mevsimini yaşadıkları için İspanya, İtalya ve Tunus’ta geçen yılın rekoltesi yarıdan fazla düştü.”

BBC TürkçeTan, ‘a konuşan Tan, “İhracattaki artış bir inovasyon veya Ar-Ge faaliyetinin sonucu değil” diyor.

Zeytinyağı ihracatının yaklaşık yüzde 75’ine tekabül eden 100 bin tonunun dökme zeytinyağı, geri kalanının ise ambalajlı olduğunu belirtiyor ve ekliyor:

“Ambalajlı satış pazarına; “Daha önce bu konuda büyük çalışmalar yapan ve devlet desteği alan İtalya, İspanya ve son dönemde Tunus bizden daha köklü.”

Bakanlık verileri, bu dönemde tedbir bazında kutulu zeytinyağı ihracatının yüzde 3, dökme zeytinyağı ihracatının yüzde 536, fıçı ihracatının ise yüzde 394 arttığını gösteriyor.

Üretimi azalan İtalya ve İspanya, Türkiye’den dökme ve fıçı zeytinyağı ithal edip işleyerek üçüncü ülkelere pazarlıyor.

Bu nedenle Türkiye’den İspanya’ya ihracat 21 kat, İtalya’ya ihracat ise 44 kat arttı.

BBC Türkçe Edremit Körfezi Zeytin ve Zeytinyağı Üreticileri Federasyonu Başkanı Mehmet Semerci, ambalajsız ihracata dikkat çekerek, “Yağlarımız İtalya ve İspanya’ya giderek pazarlara sunuldu. “Bugün Türk zeytinyağı Avrupa ve dünya raflarında yeterince tanınmıyor” diyor.

Türkiye’deki üretim neden kuraklıktan diğer ülkeler kadar etkilenmiyor?

Türkiye’de Ege, Marmara ve Akdeniz bölgeleri başta olmak üzere 40’tan fazla ilde zeytin yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Selışık, zeytinin bu kadar geniş bir bölgeye yayılmasının istikrarlı bir üretim fırsatı sağladığını belirtiyor. Yani bir bölgede üretim zarar görüyorsa diğer bölgeler bunu telafi edebiliyor.

İklim değişikliğinin tarıma etkileri konusunda Türkiye’nin orta-üst seviyede olduğunu, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin özellikle Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde zeytin ve zeytinyağı üretiminde görüldüğünü belirten Selışık, şöyle devam ediyor:

“İklim değişikliği zararlı sineklerin hızla yayılması ya da dolu nedeniyle fiziksel hasar oluşması gibi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle bazı yıllarda üretimde dalgalanmalar yaşanabilmektedir.

“Ancak üretimin daha geniş bir coğrafyada gerçekleşmesi nedeniyle Türkiye diğer Akdeniz ülkeleriyle karşılaştırıldığında iklim değişikliğinden daha sınırlı etkileniyor.”

Selışık, önümüzdeki yıllarda üretim ve ihracatın bu seviyelerin üzerinde olmasının beklendiğini ancak iklim ve pazar koşullarına bağlı olarak değişiklikler olabileceğini belirtiyor.

Bu yıl üretimde ‘yok yıl’ ama stok var

Genetik olarak zeytin ağacı bir yıl daha fazla, ertesi yıl daha az ürün verir. Bu nedenle yıllara “varlık yılları” ve “yokluk yılları” adı verilmektedir.

Geçen yıl üretim yüksekti. Bu yıl “hayır yılı”.

Ancak uzmanlar, Türkiye’de zeytinin geniş bir coğrafyada üretildiğini hatırlatıyor.

Tan, “Geçen yıl zeytinyağı üretimi 421 bin tondu. Ayrıca 30 bin ton stok vardı, toplam 450 bin tondu. Bunun 150 bin tonu yurt içinde tüketiliyor. İhracat sezon sonunda 150 bin ton olacak. Yani yeni sezona girerken Türkiye’nin 150 bin tonluk ciro stoğu olacak” diyen Erdoğan, önümüzdeki yıl zeytinyağının hem iç pazarda hem de ihracatta yeterli olmasını beklediğini sözlerine ekledi.

Tan’ın danışma konseyi üyesi olduğu Uluslararası Zeytin Kurulu (COI) da dahil olmak üzere küresel üreticiler ve kooperatiflerle yapılan görüşmelere göre, kuraklık ve arz düşüklüğü nedeniyle fiyatların bu yıl da artmaya devam etmesi bekleniyor.

Türkiye yeni döneme girerken diğer ülkelere göre daha şanslı.

Zeytin üretiminin artmasında yeni ekimlerin de etkisi olduğunu vurgulayan Semerci, “Zeytin hiçbir zaman sıfır olmuyor. Ancak bu yıl geçen yıla göre yüzde 50-60 oranında eksiklik var” diye konuştu.

Selışık, Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre son 20 yılda zeytin ağacı sayısının 99 milyondan 198 milyona çıktığını, üreticilere de destek verildiğini belirtiyor.

FAO istatistiklerine göre Türkiye, 2020 yılında 240 bin tonla 5. zeytinyağı üreticisi oldu.

Selışık, Türkiye’nin ekim ayından bu yana 422 bin tonluk üretimle İspanya’nın ardından ikinci sıraya yükseldiğini belirtiyor.

Üretimin artmasıyla birlikte Türkiye hem yurt dışında hem de iç pazarda zeytinyağı talebini karşılayabilecek duruma geldi.

İhracat yasağı iç piyasa fiyatlarını düşürür mü?

Kuraklık nedeniyle üretimin azalması, dünya genelinde fiyatların artmasına neden oldu. Bu durum Türkiye iç pazarına da yansıdı.

Uzmanlar, dünyada zeytinyağı fiyatının 2-3 dolardan 9-9,5 dolara çıktığını, Türkiye’de ise 6-6,5 dolara satıldığını belirtiyor.

Semerci, Türkiye’de üretici ve toptan zeytinyağının mayıs başında litre fiyatının 90 lira iken bugün 180-200 liraya çıktığını söylüyor.

Ticaret Bakanlığı’ndan ağustos ayı başında yapılan açıklama ile fıçı ve dökme zeytinyağı ihracatı “yeni hasat dönemine kadar” durdurulmuştu.

Bunun “iç piyasada yükselen fiyatları kısa sürede geri çekeceği” belirtildi. Ambalajlı ihracata herhangi bir kısıtlama getirilmedi.

Ancak üreticiler ve ihracatçılar, bu tedbirin iç piyasaya henüz bir etkisinin olmadığını, dönem ortasında veya sonunda alınan bu tür tedbirlerin hem iç piyasada hem de Türkiye’den petrol alanlara güvensizlik yarattığını belirtiyor.

Yine de bu durum, mevcut piyasa fiyatının altında 5-6 dolarlık işlem yapan ihracatçılara fayda sağlıyor. Eseri ellerinde tutabilecekler ve daha yüksek fiyata satabilecekler.

Tan, ihracatta asıl amacın ambalajlı satış olması gerektiğini savunuyor. Ancak bunun dönem sonunda böyle bir tedbirle değil, dönem başında planlanıp teşvik primleriyle desteklenmesi gerektiğini belirtiyor ve ekliyor:

“Ambalajlı satışlar artık vakit kaybı. “Bu önlem, paketlenmiş ihracatı en fazla birkaç yüzde puan artıracaktır.”

Uzmanlara göre bu önlem iç pazarda fiyatların düşürülmesinde etkili olmuyor.

Semerci, “Zeytinyağı fiyatlarındaki artışın kontrol edilebilir bir şey olduğu düşünülse de ihracatı azaltırsanız fiyatlar biraz rahatlar ama henüz fiyatlarda bir düşüş olmadı.”

Tan, “İhracat ortadan kalkınca piyasada alım satım da durur” diyor ve ekliyor:

“Üretici fiyatlarında bir miktar düşüş olsa da dünya genelindeki üreticiler zeytinyağının her geçen gün pahalılaştığını bilerek ürün satmıyor.

“İç piyasa fiyatlarının düşmesi için üreticilerin AB’de olduğu gibi kilogram zeytinyağı başına 1,32 Euro primle desteklenmesi gerekiyor. Ülkemizde bu destek 15 yıldır aynı fiyat: 80 kuruş.”

Ancak mevcut kurallara göre zeytinyağının fiyatının 180-200 liradan ucuz olamayacağını belirten Tan, “Beş litresini 500-700 liraya satan yerler var. Bunlar zeytinyağı bile içermiyor. Ayçiçeği yağına zeytinyağı boyası ve aroma katıyorlar. “Yakalıyoruz, ihbar ediyoruz, ceza kesiyorlar ama sonra farklı bir isimle yeniden başlıyorlar” diyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu